Genlerin rastgele mutasyonu olmadan hiçbir evrim olmazdı.
- Without the random mutation of genes there would be no evolution.
Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç.
- An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing.
Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor.
- There seems to be some genetic problem with this animal.
Kistik fibrozis, kalıtsal bir hastalıktır.
- Cystic fibrosis is a genetic disease.
General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
- General Motors laid off 76,000 workers.
Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
- Generally speaking, the climate in England is mild.
It looks like Mary is drunk again.
- Görünüşe göre Mary gene sarhoş.
The two generals met again the next day.
- İki general ertesi gün tekrar buluştular.
Gilbert is late yet again.
- Gilbert gene geç kaldı.
Tom isn't up yet. He usually stays in bed until 7:30.
- Tom henüz kalkmadı. O genellikle 7.30'a kadar yatakta kalır.