Sonraki durakta trenden ineceğim.
- I'm getting off the train at the next stop.
Bir sonraki rehberli tur saat kaçta?
- When is the next guided tour?
Tom Mary'ye ertesi gün boş olup olmadığını sordu.
- Tom asked Mary if she was free the next day.
Bir saat aldım ve ertesi gün onu kaybettim.
- I bought a watch and I lost it the next day.
Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
- Prince Charles will be the next British king.
Bundan sonraki cadde nedir?
- What is the next street after this?
Sonraki tren ne zaman ayrılacak?
- What time does the next train leave?
İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.
- The fire had spread to the next building before the firemen came.
Lütfen bundan sonra ne yapmam gerektiğini bana söyler misiniz?
- Would you please tell me what I should do next?
Bundan sonra ne olacağını biliyorum.
- I know what happens next.
Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring.
Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya varacak.
- She will arrive in Tokyo at the beginning of next month.
O bizim bitişik komşumuz.
- He is our next door neighbor.
Bitişik komşudan gelen müzik yüksek ve rahatsız ediciydi.
- The music coming from next door was loud and annoying.
Tom daha sonra ne yapması gerektiğini merak ederek merdivenlerin alt kısmında oturdu.
- Tom sat at the bottom of the stairs wondering what he should do next.
Onun daha sonra yaptığı benim için oldukça sürprizdi.
- What he did next was quite a surprise to me.
Temizlik, dindarlığın yanındadır.
- Cleanliness is next to godliness.
Tom sınıfta Mary'nin yanında oturdu.
- Tom sat next to Mary in class.
Senin yanına oturabilir miyim?
- May I sit next to you?
O, otobüste onun yanına oturdu.
- She sat next to him on the bus.
Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
- The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
Tom bitişik odadan bazı sesler duyduğunu söyledi.
- Tom thought he heard some voices in the next room.