Tom aynı babası, büyükbabaları ve kardeşleri gibi bir sakala sahip.
- Tom has a beard just like his father, grandfathers and brothers do.
O bir cadı, aynı annesi gibi.
- She's a witch, just like her mother.
Bebek tıpkı annesine benziyordu.
- The baby looked just like her mother.
Bu tıpkı ayda yürümek gibi bir şey.
- It's just like walking on the moon.