gemäßigt

listen to the pronunciation of gemäßigt
Deutsch - Türkisch
Englisch - Türkisch

Definition von gemäßigt im Englisch Türkisch wörterbuch

moderate
ılımlı

Ilımlı egzersiz yapmak sizi sağlıklı tutacaktır. - Taking moderate exercise will keep you healthy.

Tom ılımlı içicidir ama babası bir balık gibi içer. - Tom's a moderate drinker, but his father drinks like a fish.

moderate
{f} başkanlık etmek
dovish
barışçı
dovish
güvercine ait
dovish
yatıştırıcı
dovish
güvercin gibi
low-key
sade
low-key
uyumlu
moderate
hafifletmek
low-key
düşük düzey
low-key
(deyim) Rahat, kolay geçen, rahat geçen
moderate
orta seviyede, yeterli
moderate
moderatenessılımlılık
moderate
{f} yumuşatmak
moderate
ılımlı olarak
moderate
{s} vasat
moderate
ölç

Büyükbabam her sabah ölçülü egzersiz yapar, güçlü ve sağlıklı olmasının nedeni budur. - My grandfather does moderate exercise every morning, which is why he is strong and healthy.

Ölçülü egzersiz sağlığınız için iyidir. - Moderate exercise is good for your health.

moderate
orta dereceli

Orta dereceli egzersiz hem aklımızı hem bedenimizi tazeler. - Moderate exercise will refresh both mind and body.

moderate
ölçülü/orta