Nothing easier. I received not long ago a map from my friend, Augustus Petermann, at Leipzig. Nothing could be more apropos.
Apropos the return home of the body of old King Nicholas of Montenegro ('Communists allow burial of Montenegro's last king', 2 October): King Alexander of Yugoslavia was his grandson, not his son-in-law.
Oh, by the way: Congratulations on your success!
- Oh, sırası gelmişken: başarın için tebrikler!
By the way, Mike, please tell me how to get to your house.
- Sırası gelmişken, Mike, evine nasıl gideceğimi lütfen bana söyler misin?
No more than 50 people came.
- 50 kişiden fazla gelen olmadı.
The girl fainted, but she came to when we threw water on her face.
- Kız bayıldı, fakat biz onun yüzüne su döktüğümüzde o kendine geldi.
Can you come at nine?
- Dokuzda gelebilir misin?
Why did you come to Japan?
- Neden Japonya'ya geldin?
Did you come from a musical family?
- Müziksever bir aileden mi geldin?
This smell might come from the oven!
- Bu koku fırından gelebilir!
Her dad won't be coming, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
Please pardon me for coming late.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
These flowers come from Holland.
- Bu çiçekler Hollanda’dan geliyor.
Next time I come, I'll bring you some flowers.
- Bir daha ki gelişimde, sana bazı çiçekler getireceğim.
Sırası gelmişken bunu yapalım . Let's do this, now that the time seems ripe.
Tom saçına jöle çaldı.
- Tom put gel in his hair.
O, saçına jöle sürer.
- Tom puts gel in his hair.
Pelte limonlu ve portakallı olarak yapılabilen içine taze meyve katıldığında ise tadına doyum olmayan tatlıdır.
Ben jelatin kullanmadan panna cotta yaparım.
- I make panna cotta without using gelatin.