No more than 50 people came.
- 50 kişiden fazla gelen olmadı.
What came first? The egg or the hen?
- Hangisi ilk olarak geldi? Yumurta mı yoksa tavuk mu?
Do you want to come with us?
- Bizimle gelmek ister misiniz?
Can you come at nine?
- Dokuzda gelebilir misin?
This smell might come from the oven!
- Bu koku fırından gelebilir!
Did you come from a musical family?
- Müziksever bir aileden mi geldin?
Tom and Mary were among the new arrivals.
- Tom ve Mary yeni gelenler arasındaydı.
The bus now arriving is going to the International Terminal via Domestic Terminal 1.
- Şimdi gelen otobüs, İç Hatlar Terminali 1 üzerinden Uluslararası Terminale gidiyor.
The next train arriving at platform 2 will depart for Shibuya at 4:35pm.
- Peron 2'ye gelen tren 4:35'te Shibuya'ya gidecek.
Christmas is coming soon.
- Yakında Noel geliyor.
Look out! There's a truck coming!
- Dikkat! Buraya gelen bir kamyon var!
He came bearing a large bunch of flowers.
- O, büyük bir demet çiçek taşıyarak geldi.
Fruits come from flowers.
- Meyveler çiçeklerden meydana gelir.
There's somebody coming up the stairs.
- Merdivenlerden yukarı gelen birisi var.
Look out! There's a truck coming!
- Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!
There's a storm incoming.
- Gelen bir fırtına var.
He failed to see the stop sign at the intersection and hit an oncoming car.
- Kavşaktaki dur işaretini göremedi ve gelen bir arabaya vurdu.
I heard a strange noise coming from Tom's room last night.
- Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.
There have been a lot of complaints in the last few days about the amount of noise coming from your apartment.
- Son birkaç gün içinde apartmanınızdan gelen gürültünün miktarı hakkında çok sayıda şikâyet var.
Tom saçına jöle çaldı.
- Tom put gel in his hair.
O, saçına jöle sürer.
- Tom puts gel in his hair.
Pelte limonlu ve portakallı olarak yapılabilen içine taze meyve katıldığında ise tadına doyum olmayan tatlıdır.
Ben jelatin kullanmadan panna cotta yaparım.
- I make panna cotta without using gelatin.