I would like to be a pilot in the future.
- Gelecekte bir pilot olmak istiyorum.
Kim means to be a diplomat in the future.
- Kim gelecekte bir diplomat olmaya niyet ediyor.
I must try to do better in future.
- Gelecekte daha iyisini yapmaya çalışmalıyım.
In future I'd prefer to avoid sentences with quotation marks. That'll be better for the sentences and for me.
- Gelecekte ben tırnak işaretli cümlelerden kaçınmayı tercih ediyorum. Bu cümleler için ve benim için daha iyi olacak.
I really look forward to your visit in the near future.
- Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
- Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
No one can tell what'll happen in the future.
- Kimse gelecekte ne olacağını söyleyemez.
My interest is in the future because I'm going to spend the rest of my life there.
- Merakım gelecekte çünkü hayatımın geri kalanını orada geçireceğim.
The day is sure to come when your dream will come true.
- Hayalinin gerçekleşeceği gün kesin gelecek.
He is to come to my house tonight.
- O, bu gece benim evime gelecek.
What will happen in the eternal future that seems to have no purpose, but clearly just manifested by fate?
- Hiçbir amacı yokmuş gibi görünen ama var olmaktan başka bir kaderi olmadığı da açık olan bir sonsuzluktaki sonsuz gelecekte neler olacak?
Will he be coming this evening?
- O bu akşam gelecek mi?
He is not running in the coming election.
- O, gelecek seçime katılmıyor.
Bill will return next week.
- Bill gelecek hafta geri gelecek.
I want to study abroad next year.
- Gelecek yıl yurtdişinda öğrenim yapmak istiyorum.