Bu çiçek Hokkaido'nun farklı bölgelerinde bulunur.
- This flower is found in different parts of Hokkaido.
Fransızca Fransa'da ve İtalya'nın bazı bölgelerinde konuşulur.
- French is spoken in France and in some parts of Italy.
Yedek parçaları birer birer inceledi.
- He examined the spare parts one after another.
Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor.
- The repair bill includes parts and labor.
Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
- A gang of thieves works these parts.
Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.
- Tom is making spare parts in a car factory.
Annem pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.