O, annesinin tavsiyesini göz önünde tutmalıdır.
- She should take into consideration the advice of her mother.
Bu dikkatli bir değerlendirme gerektirir.
- That requires careful consideration.
Sorun düşünmeye değmez.
- The problem is not worth consideration.
Yeni metot epeyce düşünmeye değer.
- The new method is well worth consideration.
Gerçeği dikkate almalısın.
- You must take the fact into consideration.
Programı dikkate almalıydık.
- We should have taken the schedule into consideration.
Gerçeği dikkate almalısın.
- You must take the fact into consideration.
Tom Mary'nin yaşını dikkate almadı.
- Tom didn't take Mary's age into consideration.