Asla genişletilmiş garantiler almayın.
- Never buy extended warranties.
Seyahatimi Sendai'den Aomori'ye kadar genişlettim.
- From Sendai I extended my journey to Aomori.
O, sağ kolunu uzattı.
- He extended his right arm.
Tom kalışını üç gün uzattı.
- Tom extended his stay by three days.
DVD silinmiş ve genişletilmiş sahneler içeriyor.
- The DVD contains deleted and extended scenes.
Asla genişletilmiş garantiler almayın.
- Never buy extended warranties.
Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır.
- If the rental period is extended beyond the agreed period, it shall be calculated a prorated rent.
I'd rather have gone to the concert last night.
- Ich wäre gestern abend lieber zu dem Konzert gegangen.
Father has gone fishing.
- Vater ist zum Fischen gegangen.