Asla genişletilmiş garantiler almayın.
- Never buy extended warranties.
Onlar fetihle bölgelerini genişletti.
- They extended their territory by conquest.
Kalışını beş gün uzattı.
- She extended her stay by five days.
Toplantıyı on dakika daha uzattık.
- We extended the meeting another 10 minutes.
Asla genişletilmiş garantiler almayın.
- Never buy extended warranties.
DVD silinmiş ve genişletilmiş sahneler içeriyor.
- The DVD contains deleted and extended scenes.
Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır.
- If the rental period is extended beyond the agreed period, it shall be calculated a prorated rent.
Kaoru has gone to America.
- Kaoru ist nach Amerika gegangen.
She has gone shopping.
- Sie ist einkaufen gegangen.