Tom Mary'nin hikayesinden büyülenmişti.
- Tom was fascinated by Mary's story.
Tom büyülenmiş gibi görünüyordu.
- Tom seemed to be fascinated.
Tom kelepçeli olacak.
- Tom will be handcuffed.
Dan'in cesedi elleri kelepçeli olarak ormanda bulundu.
- Dan's body was found handcuffed in the woods.
Biz onun sesinden büyülendik.
- We were fascinated by her voice.
Tom ve Mary Japon çizgi filmi tarafından büyülendi.
- Tom and Mary are fascinated by Japanese anime.
Davalı, milletvekilinin silahını kaptığında ve yargıcı vurduğunda yargılanmak üzereydi.
- The defendant was about to stand trial when he grabbed the deputy's gun and shot the judge.
O kız kardeşinden çikolatasını kaptı.
- He grabbed the chocolate away from his sister.