gefangengenommen

listen to the pronunciation of gefangengenommen
Englisch - Türkisch

Definition von gefangengenommen im Englisch Türkisch wörterbuch

captured
(Bilgisayar) yakalanan

Yakalanan malzemeleri yaktılar. - They burned the captured supplies.

Lütfen yakalanan kuşları serbest bırakın. - Please free the captured birds.

captured
mazbut
charmed
büyüle

Onların hepsi onun şarkısı tarafından büyülendi. - They were all charmed by her song.

Sanki müzik tarafından büyülenmiş gibi oturuyorlar. - They are sitting as if charmed by the music.

captivated
büyüle(mek)
captured
yakala

O, David'in yakalanması gerektiğini söyledi. - He said Davis must be captured.

Tom düşman tarafından yakalanmaktan korkuyordu. - Tom was afraid of being captured by the enemy.

charmed
büyüle(mek)
captivated
büyüle

Beni büyüledin, aşkım. - You captivated me, dear.

enchanted
{s} afsunlu
enchanted
(sıfat) afsunlu
Deutsch - Englisch
smited
captivated
captured
taken prisoner
charmed
taken captive
enchanted