gefangengenommen

listen to the pronunciation of gefangengenommen
Englisch - Türkisch

Definition von gefangengenommen im Englisch Türkisch wörterbuch

captured
(Bilgisayar) yakalanan

Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin ver. - Please let the captured birds go.

Lütfen yakalanan kuşları serbest bırakın. - Please free the captured birds.

captured
mazbut
charmed
büyüle

Bizi büyüleyen onun macera hikayesiydi. - It was his story of adventure that charmed us all.

Onlar sanki müzikten büyülenmiş gibi sessiz oturdular. - They sat still as if they were charmed by the music.

captivated
büyüle(mek)
captured
yakala

Tom düşman tarafından yakalanmaktan korkuyordu. - Tom was afraid of being captured by the enemy.

Çocuk bir ağ ile kuşu yakaladı. - The boy captured the bird with a net.

charmed
büyüle(mek)
captivated
büyüle

Beni büyüledin, aşkım. - You captivated me, dear.

enchanted
{s} afsunlu
enchanted
(sıfat) afsunlu
Deutsch - Englisch
smited
captivated
captured
taken prisoner
charmed
taken captive
enchanted