Fadil found another excuse to delay the wedding.
- Fadıl nikahı geciktirmek için başka bir mazeret buldu.
Hopefully they don't delay my flight like the others.
- Umarım onlar diğerleri gibi uçuşumu geciktirmezler.
Fadil found another excuse to delay the wedding.
- Fadıl nikahı geciktirmek için başka bir mazeret buldu.
Employment continued to lag.
- İş gecikmeye devam etti.
What causes websites to lag?
- Web sitelerinin gecikmesine ne sebep olur?
I must set about that work without delay.
- Gecikmeden o işe başlamalıyım.
The weather will delay the start of the race.
- Hava yarışın başlamasını geciktirecek.