I work nights.
I'd like to stay one more night. Is that possible?
- Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
This is a three-star hotel; three hundred dollars a night.
- Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
- Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
I work in the nighttime.
- Ben gece vakti çalışırım.
Cats are nocturnal animals.
- Kediler gececi hayvanlardır.
Aardvarks are nocturnal animals.
- Karıncayiyenler gececil hayvanlardır.
The clothes soaked in water overnight were heavy.
- Suda bir gecede ıslanmış elbiseler ağırdılar.
They want Tom to stay overnight.
- Onlar Tom'un geceleyin kalmalarını istedi.
Tom was the only one in the nightclub who wasn't drinking.
- Tom gece kulübünde içmeyen tek kişiydi.
I awoke three times in the night.
- Gece üç defa uyandım.
Linda came home late at night.
- Linda gece eve geç geldi.
Most young adults enjoy going out at night.
- Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
He played two very beautiful Chopin nocturnes on his birthday two years ago.
- O iki yıl önce doğum gününde iki çok güzel gece müziği çaldı.
Cats are nocturnal creatures.
- Kediler gece yaratıklarıdır.
In the evening, I read my son a book.
- Geceleri oğlum için kitap okurum.
They have to work by night.
- Onlar gece çalışmak zorundalar.
We work by day, and rest by night.
- Biz gündüz çalışırız ve gece dinleniriz.
I'd like the most inexpensive room you have for four nights.
- Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.
Many nights did he spend, looking up at the stars.
- O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.
Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz.
- Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.