geceler

listen to the pronunciation of geceler
Türkisch - Englisch
nights
plural form of night
At night

I work nights.

Every night
During the nighttime on every day or most days: She works nights at the restaurant
At night; every night
at night, every night
gece
night

Dima slept with 25 men in one night and then killed them. - Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.

This is a three-star hotel; three hundred dollars a night. - Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.

iyi geceler
have a good night
iyi geceler!
night-night
İyi geceler!
Good night!
gece
night-time
gece
nighttime

At daytime, we see the clear sun, and at nighttime we see the pale moon and the beautiful stars. - Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz.

Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more. - Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.

gece
nocturnal

Aardvarks are nocturnal animals. - Yerdomuzları gececil hayvanlardır.

Cats are nocturnal creatures. - Kediler gece yaratıklarıdır.

iyi geceler!
goodnight
iyi geceler!
good night
gece
overnight

We stayed overnight in Hakone. - Bir geceliğine Hakone'de kaldık.

They want Tom to stay overnight. - Onlar Tom'un geceleyin kalmalarını istedi.

gece
nocturnally
gece
night, nighttime
gece
nocturnal, night
gece
evening, eventide
gece
night; by night, at night; nocturnal, night+
gece
in the night

I awoke three times in the night. - Gece üç defa uyandım.

My grandmother went peacefully in the night. - Büyükannem gece huzur içinde öldü.

gece
at night

I told you not to play your cello late at night, but you did and now the neighbors have complained. - Sana gece geç saatlerde Çellonu çalmamanı söyledim, fakat çaldın ve şimdi komşular şikâyet etti.

How come you call on us so late at night? - Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?

gece
noct

Cats are nocturnal creatures. - Kediler gece yaratıklarıdır.

Cats are nocturnal animals. - Kediler gececi hayvanlardır.

gece
soiree, evening, night, celebration
gece
in the evening

In the evening, I read my son a book. - Geceleri oğlum için kitap okurum.

gece
by night

We work by day, and rest by night. - Biz gündüz çalışırız ve gece dinleniriz.

They have to work by night. - Onlar gece çalışmak zorundalar.

gece
nights

We stopped over in Los Angeles for two nights on the way to New Zealand. - Yeni Zelanda'ya giderken Los Angeles'ta iki gece konakladık.

I'd like the most inexpensive room you have for four nights. - Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.

iyi geceler
good evening
iyi geceler öpücüğü
a good night's sleep
Türkisch - Türkisch
leyal
Gece
bece
Gece
tun
Gece
akşam

Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz. - Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.

Gece
(Hukuk) LEYİ
Gece
tüşeb
Gece
şeb
Gece
leyl
Gece
tün
gece
Güneş battıktan gün ağarmaya başlayıncaya kadar geçen süre, tün
gece
Gece vaktinde, geceleyin
gece
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleri düzenlenen toplantı
gece
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleri düzenlenen toplantı: "Bütün çalgıları, dansları, şarkıları ve bütün külfetleriyle o geceler geldi çattı."- Y. K. Karaosmanoğlu
gece
Güneş battıktan gün ağarmaya başlayıncaya kadar geçen süre, tün, şeb: "Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu."- O. C. Kaygılı
gece
Bu süre içindeki karanlık
geceler
Favoriten