gebühren

listen to the pronunciation of gebühren
Englisch - Türkisch

Definition von gebühren im Englisch Türkisch wörterbuch

fees
harç

Hiç gizli harçlar var mı? - Are there any hidden fees?

Ben harçları göze alamam. - I can't afford the fees.

dues
resmi ödeme
charges
(Kanun) mükellefiyetler
charges
suçlamalar

Suçlamaları ispat edemediler. - They could not prove their charges.

Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum. - I deny all those charges.

charges
ücretlendirme
dues
ödenti
dues
resmi vergiler
dues
üyelik aidatı
dues
(Ticaret) aidatlar

Aidatlar ekim ayında toplanır. - Dues are collected in October.

Aidatlarınızı saymana ödeyin. - Pay your dues to the treasurer.

fees
(Politika, Siyaset) vergiler
charges
görevler
dues
{i} aidat

Birçok üye aidatlar yükseldiğinde kulüpten ayrıldı. - Many members dropped out of the club when the dues were raised.

Aidatlarınızı saymana ödeyin. - Pay your dues to the treasurer.

dues
{i} resim
dues
{i} ücret

Ücretlerini ödememiş olanların dersin sonunda beni görmeleri isteniyor. - Those who have not paid their dues are asked to see me at the end of class.

dues
{i} vergi