There is a secret passageway in my mind leading to my childhood.
- Zihnimde çocukluğuma açılan gizli bir geçit var.
There's a secret passage on the left.
- Solda gizli bir geçit var.
There's a secret passage on the left.
- Solda gizli bir geçit var.
They fled through a secret passageway.
- Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.
This bus stops at all railway crossings.
- Bu otobüs bütün demiryolu geçitlerinde durur.
We saw the parade move down the street.
- Geçit töreninin caddeden aşağıya doğru ilerlediğini gördük.
I couldn't see the parade well from where I was.
- Geçit törenini bulunduğum yerden iyi göremiyordum.
That gap is narrowing.
- Bu geçit daralmaktadır.
He left through a secret passageway.
- O gizli bir geçitten gitti.
We discovered a secret passageway.
- Gizli bir geçit bulduk.
The straits were too narrow for the cruise ship.
- Geçitler yolcu gemisi için çok dardı.
The enemy cavalry crossed the river by an unknown ford.
- Düşman süvarisi, bilinmeyen bir geçit yoluyla nehri geçti.