geçit

listen to the pronunciation of geçit
Türkisch - Englisch
gate
pass

There is a secret passageway in my mind leading to my childhood. - Zihnimde çocukluğuma açılan gizli bir geçit var.

We found a secret passage into the building. - Binanın içinde gizli bir geçit bulduk.

gateway
passage

There is a secret passageway in my mind leading to my childhood. - Zihnimde çocukluğuma açılan gizli bir geçit var.

We found a secret passage into the building. - Binanın içinde gizli bir geçit bulduk.

access
parade

A band led the parade through the city. - Bir grup kentin içinden geçit açtı.

I hope you will join us in the parade and march along the street. - Geçit töreninde bize katılacağınızı ve cadde boyunca yürüyüş yapacağınızı umuyoruz.

gallery
passageway, passage; subway; pass, ford; parade
gap

That gap is narrowing. - Bu geçit daralmaktadır.

alleyway
(Astronomi) transit
(tren yolunda) barrier (at rail crossing)
corridor
passageway

There is a secret passageway in my mind leading to my childhood. - Zihnimde çocukluğuma açılan gizli bir geçit var.

They fled through a secret passageway. - Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.

gorge
close
strait

The straits were too narrow for the cruise ship. - Geçitler yolcu gemisi için çok dardı.

thoroughfare
vestibule
runway
passageway, passage, a way through
gullet
causeway
crossover
gangway
ford

The enemy cavalry crossed the river by an unknown ford. - Düşman süvarisi, bilinmeyen bir geçit yoluyla nehri geçti.

alley
aisle
crossing

This bus stops at all railway crossings. - Bu otobüs bütün demiryolu geçitlerinde durur.

gut
mountain pass
walkway
accommodation
(İnşaat) channel
subway
entry
sluice
hatch
{i} passing
col
approach
cutting
getaway
hallway
passage-way
areaway
winze
defile
geçit töreni
parade

The band paraded the streets. - Bando caddelerde geçit töreni yaptı.

I couldn't see the parade well from where I was. - Geçit törenini bulunduğum yerden iyi göremiyordum.

üst geçit
overpass
üst geçit
footbridge
geçit töreni
procession

The mayor walked at the head of the procession. - Belediye başkanı geçit töreninin başında yürüdü.

geçit akımı
gate current
geçit alayı
pageant
geçit alayı
pageantry
geçit bariyeri şekli
(Askeri) cross-over barrier pattern
geçit gerilimi
gate voltage
geçit hakkı law right-of-way, right of passage
(through another's land)
geçit kalası
catwalk
geçit köprüsü
runway
geçit resmi
(uçak) fly past
geçit sargısı
gate winding
geçit töreni
march past
geçit töreni
review
geçit töreni
dress parade
geçit töreni yapmak
parade
geçit töreni yapmak
pass in review
geçit töreni yapmak
to parade, to pass in review
geçit töreni üniforması
dress uniform
geçit törenine katılmak
go in procession
geçit veren
pervious
geçit vermek
to be fordable; to have a passage through, be passable
dar geçit
bottleneck
alt geçit
underground
bozuk arazide yapılmış geçit
causeway
geçit vermez
impassable
geçitler
passes for
hemzemin geçit
Grade crossing, Brit. level crossing
sarp geçit
steep passage
tüp geçit
Tube
alt geçit
underpass

Jerusalem is a city of tunnels and underpasses. - Kudüs, tüneller ve alt geçitler kentidir.

alt geçit
subway
askeri geçit
tattoo
dar boğaz/geçit
1. geog. gap, notch, defile; gorge. 2. difficult situation or time
dar geçit
constriction
dar geçit
throat
dar geçit
bottleneck, defile
dar geçit
defile
geçit töreni
{i} pageant
hemzemin geçit
level crossing
hemzemin geçit
level crossing, grade crossing
hemzemin geçit grade crossing, Brit
level crossing
ikili geçit
(Bilgisayar,Teknik) binary logic gate
kapalı geçit
cloister
kâğıt şeritlerin havaya fırlatıldığı geçit
ticker tape parade
paralı geçit
turnpike
paralı geçit görevlisi
pikeman
resimi geçit
(ceremonial) parade, procession; (Askeriye) review
serbest geçit
(gemi) fairway
süvari geçit töreni
cavalcade
vagonlar arası geçit
vestibule
yan geçit
bypass
Türkisch - Türkisch
İki dağ arasında dar ve uzun yol
Geçmeye yarayan yer, geçecek yer
iki yapıyı birbirine bağlayan üstü örtülü yol
Geçmeye yarayan yer, geçecek yer: "Başka türlü düşünmek, köprüyü bırakıp çayda geçit aramaya benzer."- T. Buğra. İki dağ arasında dar ve uzun yol
Az ürün veren tarla
yolak
(Osmanlı Dönemi) ZERİA
geçit resmi
Parade
geçit hakkı
Bir taşınmaz mal üzerinden diğer bir taşınmaz mal sahibinin geçmesi biçiminde doğan yararlanma hakkı
geçit resmi
Geçit töreni
geçit töreni
Bir topluluğun özel günlerde düzenli bir biçimde belli bir yerden geçmesi, geçit resmi
Geçit töreni
resmigeçit
ZARURİ GEÇİT
(Hukuk) Genel yola çıkmak için yeterli bir yolu bulunmayan taşınmaz sahibin,bir bedel karşılığında komşularından birinin arazisi üzerine geçit hakkı tanınması yolundaki irtifak hakkı
alt geçit
Trafik akımını kesmemek için bir yolun altından geçirilen yol
hemzemin geçit
Kara yoluyla aynı düzeyde olan tren yolu geçidi
tüp geçit
Nehirlerin, kanalların iki yakasını su altından bağlayan ve ulaşımı sağlayan yol
tüp geçit
Büyük caddelerde yayaların karşıdan karşıya geçişini kolaylaştırmak amacıyla yolu üstten birbirine bağlayan yaya geçidi
üst geçit
Trafik akımını kesmemek için bir yolun üstünden geçirilen köprü biçiminde üstü açık yol
geçit
Favoriten