geçirilmiş

listen to the pronunciation of geçirilmiş
Türkisch - Englisch
undergone
geçir
{f} thread

I don't like sewing because I can't thread the needle. - İğneye iplik geçiremediğim için dikiş dikmeyi sevmiyorum.

ele geçirilmiş
fallen
geçir
{f} undergone

Tom has already undergone surgery. - Tom zaten ameliyat geçirmiş.

geçir
(Bilgisayar) migrate
geçir
undergo

The surgeon persuaded me to undergo an operation. - Cerrah beni bir ameliyat geçirmem için ikna etti.

The surgeon persuaded him to undergo an organ transplant. - Cerrah bir organ nakli geçirmesi için onu ikna etti.

geçir
underwent

After the incident, our relationship underwent a sudden change. - Olaydan sonra ilişkimiz ani bir değişim geçirdi.

He underwent a risky operation. - O riskli bir ameliyat geçirdi.

geçir
{f} wick
birbirine geçirilmiş
enlaced
elden geçirilmiş araba
hotrod
ele geçirilmiş düşman malzemesi
(Askeri) captured enemy equipment
kalburdan geçirilmiş
screened
müşterek ele geçirilmiş malzeme kullanım merkezi
(Askeri) joint captured materiel exploitation center
çember geçirilmiş
shod
geçirilmiş
Favoriten