geçindirme

listen to the pronunciation of geçindirme
Türkisch - Englisch
sustentation
maintenance
feeding
keeping
geçin
get by

I'm sure Tom knows enough French to get by. - Tom'un geçinmek için yeterli Fransızca bildiğinden eminim.

It's hard to get by on minimum wage. - Asgari ücretle geçinmek zordur.

geçindirmek
{f} support

Henry is old enough to support himself. - Henry kendini geçindirmek için yeterince yaşlıdır.

He works hard to support his large family. - O, büyük ailesini geçindirmek için sıkı çalışıyor.

geçindirmek
feed
geçindirmek
to support, to maintain
geçindirmek
maintain
geçindirmek
sustain
geçindirmek
keep

It takes a lot of money to keep up such a big house. - Böylesine büyük bir evi geçindirmek için çok para gerekir.

geçindirmek
provide for
geçin
subsist on
geçin
got by
geçin
live by
geçindirmek
{f} find
aileyi geçindirme
non support
geçindirmek
to support, sustain, maintain, provide for
geçindirmek
keep up

It takes a lot of money to keep up such a big house. - Böylesine büyük bir evi geçindirmek için çok para gerekir.

geçindirmek
subsist
geçindirmek
set up
Türkisch - Türkisch
Geçindirmek işi
geçindirmek
Geçinmesini sağlamak
geçindirme
Favoriten