Adolescence is a period of transition between childhood and adulthood.
- Ergenlik çocukluk ve yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir.
The transition from farm life to city life is often difficult.
- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
The minority party made a last-ditch effort to block passage of the bills.
- Azınlık partisi, faturaların geçişini engellemek için son çabayı sarfetti.
There is no passage for big vehicles here.
- Burada büyük araçlar için geçiş yoktur.
This is the passage to the sea.
- Bu denize doğru geçiştir.
Tom bought a VIP pass.
- Tom bir VIP geçiş aldı.
The educational system is in transition.
- Eğitim sistemi geçiş aşamasında.
The transition from farm life to city life is often difficult.
- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
The border crossing was crowded with people, many of whom were refugees.
- Sınır geçişi insanlarla doluydu, onların çoğu mültecilerdi.
I saw her crossing the street.
- Onun caddeyi geçişini gördüm.