geç kalma

listen to the pronunciation of geç kalma
Türkisch - Englisch
being late
lateness
tardiness
geç kalmak
be late

We don't want to be late. - Geç kalmak istemeyiz.

Tom said that he didn't mean to be late. - Tom amacının geç kalmak olmadığını söyledi.

geç kalma, gecikme
delay, delay
geç kalmak
to be late

Tom said that he didn't mean to be late. - Tom amacının geç kalmak olmadığını söyledi.

I don't want to be late today. - Bugün geç kalmak istemiyorum.

geç kalmak
late

I was afraid I'd be late. - Geç kalmaktan korktum.

Tom didn't mean to be so late. - Tom'un niyeti o kadar geç kalmak değildi.

geç kalmak
be delayed
geç kalmak
get late
geç kalmak
tarry
geç kalmak
run late
geç kalmak
running late
geç kalmak
delay
geç kalmak
be tardy
işe geç kalma
(Ticaret) tardiness