They are reading their newspapers.
- Onlar kendi gazetelerini okuyor.
I read newspapers in order to keep up with the times.
- Zamana ayak uydurmak için gazeteler okurum.
I threw down the newspaper.
- Gazeteyi yere fırlattım.
This is a good newspaper, isn't it?
- Bu iyi bir gazete, değil mi?
Have you read the leading article in today's paper?
- Bugünkü gazetede baş makaleyi okudun mu?
Show me today's papers.
- Bana bugünün gazetelerini göster.
The journalist was kidnapped by terrorists.
- Gazeteci, teröristler tarafından kaçırıldı.
Tom intends to become a journalist.
- Tom bir gazeteci olmaya niyetleniyor.
The police covered the body with a sheet.
- Polis, cesedi gazeteyle örttü.