1. to recite a ghazel. 2. classical Turkish mus. to extemporize a taksim vocally. 3. (Konuşma Dili) to talk bunk (in order to deceive or distract someone)
Definition von gazel im Türkisch Türkisch wörterbuch
Divan edebiyatında beş ile on beş beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, en çok lirik konularda yazılan nazım biçimi: "O mecmuadaki gazelleri yüksek sesle okurken eski şiir lehçemizdeki beliğ ve rindane edaların zevkine varıyorum."- Y. K. Beyatlı
(müzik) Klasik Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından herhangi bir makamda gezinerek sesle yapılan taksim: "Yanımızdaki vagonda bir gazel başladı."- Y. Z. Ortaç
(Osmanlı Dönemi) Tek kişinin özel bir ahenkle okuduğu manzume. (Aşk ve nefis gibi hislere ait olup, anlamı dine aykırı olursa ve kadın sesi ile câiz değildir.)
Klasik Türk Müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sesle yapılan taksim
Klasik Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından herhangi bir makamda gezinerek sesle yapılan taksim
Divan edebiyatında beş ile on beş beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, en çok lirik konularda yazılan nazım biçimi