Success is not possible without diligent work.
- Gayretli çalışma olmadan başarı mümkün değil.
Tom is diligent in his studies.
- Tom çalışmalarında gayretlidir.
Tom is a very zealous worker.
- Tom çok gayretli bir çalışandır.
The only thing worse than an idiot is a zealous idiot.
- Bir aptaldan daha kötü olan tek şey gayretli bir aptaldır.
He's industrious and hard working.
- O gayretli ve çalışkandır.
He might fail in his new project unless he is industrious.
- O, gayretli olmadıkça yeni projesinde başarısız olabilir.
She wrote the book with very little effort.
- Çok az bir gayretle kitabı yazdı.
Your effort deserves praise.
- Gayretin övgüye şayan.
Tom is zealous, isn't he?
- Tom gayretli, değil mi?
The only thing worse than an idiot is a zealous idiot.
- Bir aptaldan daha kötü olan tek şey gayretli bir aptaldır.
He has consistently endeavored to help the poor.
- Fakirlere sürekli yardım etmeye gayret etti.
He endeavored in order to do his duty.
- Görevini yapmak için gayret etti.
Needless to say, diligence is a key to happiness.
- Söylemeye gerek yok, gayret mutluluğa götüren bir anahtardır.
The teacher's talk stimulates Mary to study harder.
- Öğretmenin konuşması, Mary'nin daha sıkı çalışması için gayrete getirir.