Tom eğlenmeyi seviyor.
- Tom likes to have fun.
Genç çift, eğlenmek için Kyoto'ya gitti.
- The young couple went to Kyoto for fun.
Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
- Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework.
O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.
- He learnt the periodic table by heart just for fun.
O, komik bir hikaye ile bizi neşelendirdi.
- He amused us with a funny story.
Motosiklete binmek eğlencelidir.
- It's fun to ride a motorcycle.
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- It is a lot of fun to listen to music.
Onların soyadı posta kutusunda yazılıdır.
- Their family name is written on their mailbox.
Sadece soyadınızı büyük harflerle yazın.
- Write only your family name in capitals.
Watanabe benim aile adımdır.
- Watanabe is my family name.
Aile adın nasıl yazılır?
- How is your family name written?
Tom'la alay etmemelisin.
- You shouldn't make fun of Tom.
Yabancılarla alay etme.
- Don't poke fun at foreigners.
Belden aşağı şakalar yapman terbiyesizlik.
- It is impudent of you to make fun of adults.
Tom Mary'nin şakasının komik olduğunu hiç düşünmüyordu.
- Tom didn't think Mary's joke was funny at all.