Ona nereye gittiğini sordum.
- I asked him where he was going.
Şimdi nereye gidiyorlar?
- Where are they going to right now?
Kadını nerede gördün?
- Where did you see the woman?
Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.
- Please tell me where you will live.
Demiryolu istasyonu nerede?
- Where is the railroad station?
Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.
- Please tell me where you will live.
Nereden kitap alabilirim?
- Where can I buy books?
George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?
- Do you know where George bought his tennis racket?
Harita üzerindeki konumumuz neresidir?
- Where is my position on the map?
Hani küçük prensesim?
- Where's my little princess?
Bu kuralın geçerli olmadığı bazı durumlar vardır.
- There are some cases where this rule does not apply.
Durum ya batarsın ya da çıkarsın noktasına geldi.
- The situation has come to the point where we either sink or swim.
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Doğduğum yer olan Nagasaki, güzel bir liman kentidir.
- Nagasaki, where I was born, is a beautiful port city.