Can you give me a guarantee that he will be fit for the match?.
Their company guarantee is for thirty days.
- Onların şirket garantisi otuz gündür.
Freedom of thought is guaranteed by the constitution.
- Düşünce özgürlüğü anayasa tarafından garanti altına alınmıştır.
Mary's washing machine broke down a week after the warranty had run out.
- Mary'nin çamaşır makinesi, garantinin bitmesinden bir hafta sonra bozuldu.
The warranty for my TV is expired.
- Televizyonumun garanti süresi bitti.
The warranty doesn't cover normal wear and tear.
- Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.
The warranty for my TV is expired.
- Televizyonumun garanti süresi bitti.
He guaranteed his slaves' freedom.
- O, kölelerinin özgürlüğünü garantiledi.
Equality is guaranteed by the Constitution.
- Eşitlik anayasa tarafından garantiye alınmıştır.
I can't give you any guarantees.
- Size hiçbir garanti veremem.
There are no guarantees in life.
- Hayatta hiçbir şeyin garantisi yoktur.