galeri̇

listen to the pronunciation of galeri̇
Türkisch - Englisch

Definition von galeri̇ im Türkisch Englisch wörterbuch

galeri
gallery

The spectators in the gallery were making a lot of noise. - Galerideki izleyiciler çok gürültü yapıyorlardı.

The New York Times reviews her gallery all the time. - The New York Times onun galerisini her zaman eleştirir.

galeri
showroom or display lot (for automobiles, machinery)
galeri
arch. gallery
galeri
(maden) tunnel
galeri
gallery (in a mine)
galeri
theat. gallery, balcony
galeri
salon
galeri
adit
galeri ağzı
adit entrance
galeri müdürü
curator
galeri orman
galleria forest
galeri yapmak
make gallery
galeri
culvert
galeri
(İnşaat) portico
galeri
(Madencilik) drift
ana galeri
main gallery
ana galeri
headway
galeri
saloon
galeri
traverse
pilot galeri
(Madencilik) pilot heading
yatay galeri
gate road
şişleme galeri
transverse gallery
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Fr. San'at eserinin sergilendiği salon veya koridor
(Osmanlı Dönemi) Tiyatroda seyircilere ait balkon
(Osmanlı Dönemi) Üstü örtülü uzun yer
(Osmanlı Dönemi) Yer altında açılmış uzun, dar yol
galeri
Otomobil alınıp satılan yer
galeri
Bir yapının birçok bölümlerini aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit: "Loşluğunu ışıklar bile gidermeyen koyu mavi bir uzun galeriye girdik."- R. E. Ünaydın
galeri
Maden ocaklarında açılan yer altı yolu
galeri
Yer altında açılmış uzun, dar yol
galeri
Sanat eserlerinin veya herhangi bir malın sergilendiği salon: "Hilmi Beyin evi, bir sanat ve ihtişam galerisi değildi."- S. Ayverdi
galeri
Bir yapının birçok bölümlerini aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit
galeri
Sanat eserlerinin veya herhangi bir malın sergilendiği salon
galeri
Otomobil alıp satılan yer
Galeri
paredi
galeri̇
Favoriten