1. to feel sleepy, be ready to fall asleep: Bana gaflet bastı. I'm ready to fall asleep. 2. unconsciously to relax one's guard. 3. to act carelessly; to act negligently. 4. to become oblivious to what is going on. 5. to go woolgathering, fall into a reverie
Definition von gaflet im Türkisch Türkisch wörterbuch
(Osmanlı Dönemi) Dikkatsizlik, endişesizlik, vurdumduymazlık. En mühim vazifeyi düşünmeyip, Cenab-ı Hakk'a itaat gibi işleri bilmeyip, başka kıymetsiz şeylerle uğraşmak. Nefsine ve hevesâtına tâbi olarak Allahı ve emirlerini unutmak