Türkisch - Englisch
Definition von güvercinler im Türkisch Englisch wörterbuch
- pigeons
- doves
Roses are a type of flower and doves are a type of bird.
-Güller bir çiçek türüdürler ve güvercinler bir kuş türüdürler.
Turtle doves are vulnerable to global extinction.
-Kaplumbağa güvercinleri, küresel yok oluşa karşı savunmasızdırlar.
- güvercin
- dove
The dove stands for peace.
-Güvercin barış anlamına gelir.
The rose is a flower and the dove is a bird.
-Gül bir çiçektir ve güvercin bir kuştur.
- güvercin
- pigeon
That guy is walking pigeon-toed.
-O adam güvercin-parmaklı yürüyor.
There are many pigeons in the City Square.
-Şehir meydanında çok sayıda güvercin vardır.
- güvercinler ve şahinler
- doves and hawks
- güvercin
- piegon
- güvercin
- culver
- güvercin
- columba
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von güvercinler im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Güvercin, kumru gibi kuşları içine alan takım
- Güvercin
- kebuter
- güvercin
- Güvercingillerden, hızlı ve uzun zaman uçabilen, kısa vücutlu, sık tüylü, birçok evcilleşmiş türü bulunan, yemle beslenen kuş (Columba)
Relevante Übersetzungen
güvercinler
Silbentrennung
gü·ver·cin·lerResimler
Historie
Favoriten