güneydeki

listen to the pronunciation of güneydeki
Türkisch - Englisch
southernly
southerly
güney
{i} south

Tomorrow it will rain in the south of England. - Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.

In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland. - Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.

güney
austral

Australia is smaller than South America. - Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.

güney
southern

Southern newspapers attacked Lincoln. - Güney gazeteleri Lincoln'a saldırdı.

Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere. - Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.

Güney
(Askeri) joint interagency task force - South - müşterek birimler arası görev kuvveti
en güneydeki
southernmost

Porto Alegre is the southernmost capital city of a Brazilian state. - Porto Alegre, Brezilya'nın en güneydeki eyalet başkentidir.

Okinawa is the southernmost island in Japan. - Okinawa, Japonya'nın en güneydeki adasıdır.

en güneydeki
southmost
güney
sunny side
güney
southernly
güney
south; southern, southerly
güney
meridional
güney
south wind. G
güney
southerly
Türkisch - Türkisch

Definition von güneydeki im Türkisch Türkisch wörterbuch

Güney
(Hukuk) CENUP
güney
Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı
güney
Herzaman güneş alan yer
güney
Bu yönde olan, bu yönle ilgili, cenubi
güney
Lodos
güney
Güneş gören yer
güneydeki
Favoriten