Tom was dressed in casual clothing.
- Tom gündelik giysiler giyinmişti.
It was a casual meeting.
- O bir gündelik toplantıydı.
Because it is politics that has caused this war, making the war our everyday reality.
- Savaşı gündelik gerçeklik yaparak, bu savaşa sebep olan politik görüştür.
Confrontations are part of Fadil's everyday life.
- Meydan okumalar Fadıl'ın gündelik hayatının bir parçasıdır.
Tom was dressed casually.
- Tom gündelik giyinmişti.
These days everyone watches television casually.
- Bugünlerde herkes gündelik olarak televizyon izler.
Tom was dressed in casual clothing.
- Tom gündelik giysiler giyinmişti.