Do you study English every day?
- Her gün İngilizce çalışıyor musun?
Rome was not built in a day.
- Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
Sunlight brightens the room.
- Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.
This room doesn't get much sunlight.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almıyor.
Tom never fails to send a birthday present to his father.
- Tom babasına doğum günü hediyesi göndermekten geri kalmaz.
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
Today is the hottest day this year.
- Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
As everyone knows, today is a very significant day for us.
- Herkesin bildiği gibi, bugün bizim için çok anlamlı bir gündür.
The sunshine improved his color.
- Güneş rengini artırdı.
This room doesn't get much sunshine.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Which is the date of your birthday?
- Doğum günün hangi tarih?
Your opinion seems to be out of date.
- Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
What a beautiful sunset!
- Ne güzel bir günbatımı!
In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
- Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
I thought doing this would be easy, but we've been working all day and we're still not finished.
- Bunun kolay olacağını düşünmüştüm, fakat bütün gün çalışıyoruz ve hâlâ bitirmedik.
There is nothing like a glass of beer after a whole day's work.
- Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.
Güneşli olsa da hava soğuktu.
- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneşli olsa da hava soğuktu.