We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
Sunlight brightens the room.
- Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.
Paintings should not be exposed to direct sunlight.
- Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
I would like to give him a present for his birthday.
- Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
Today is a sunny day.
- Bugün güneşli bir gün.
As everyone knows, today is a very significant day for us.
- Herkesin bildiği gibi, bugün bizim için çok anlamlı bir gündür.
Sunshine is beneficial to plants.
- Güneş ışığı bitkiler için faydalıdır.
The sunshine improved his color.
- Güneş rengini artırdı.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Your opinion seems to be out of date.
- Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
Which is the date of your birthday?
- Doğum günün hangi tarih?
A warm, sunny day is ideal for a picnic.
- Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
You don't go to school on Sunday, do you?
- Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?
He has been unconscious for three days.
- Onun üç gün boyunca bilinci kapalı.
I regret having been idle in my school days.
- Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
Merih güneşten dördüncü gezegendir.
- Mars güneşten dördüncü gezegendir.
Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneşli olsa da hava soğuktu.