Türkisch - Englisch
Definition von gümüş im Türkisch Englisch wörterbuch
- silver
Speech is silver, silence is golden.
-Söz gümüşse, sükut altındır.
Nickel is a hard, silver-white metal.
-Nikel, sert, gümüş beyazı bir metaldır.
- silver, made of silver
- argent
- (Tabiat Doğa) (mineral, maden) silver
- Luna
- (Denizbilim) sand smelt
- precious metals
- Argentine
- ag
- silverwork
- silvern
- billon
- gümüş çatal bıçak
- silverware
Can I have silverware for my meal?
-Yemeğim için gümüş çatal bıçak takımı alabilir miyim?
- gümüş balığı
- smelt
- gümüş kolye
- silver necklace
- gümüş martı
- (Kuşbilim) Yellow-legged Gull (Larus cachinnans)
- gümüş ayarı
- fineness of silver
- gümüş balığı
- (Tabiat Doğa) (balık, Fam: Atherinidae) atherine
- gümüş balığı
- sand smelt
- gümüş banyosu
- silver bath
- gümüş beyazı
- 1. (Konuşma Dili) lead carbonate. 2. silver white. 3. silver-white
- gümüş cevheri
- silver ore
- gümüş dikeni
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) silver thistle
- gümüş eşya
- silver
- gümüş eşya
- silverware
If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.
-Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.
- gümüş eşya
- silver plate
- gümüş gibi
- silvery
- gümüş işi
- 1. silverwork. 2. worked with silver
- gümüş işi yapan kimse
- silversmith
- gümüş kaplama
- silver plate
- gümüş kaplama
- 1. silver-plating, silver-coating. 2. silver-plated, silver-coated
- gümüş kaplama
- a) silver plating b) silver-plated
- gümüş kaplama sofra takımı
- plate
- gümüş kaplamak
- silver plate
- gümüş kaplamak
- silver
- gümüş kaplamak
- plate
- gümüş kaplamak
- to silver-plate, to silver
- gümüş kaşık
- silver spoon
- gümüş kâse
- hollowware
- gümüş madeni
- silver mine
- gümüş martı
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: martılar,martıgiller) herring gull
- gümüş nitrat
- nitrate of silver
- gümüş nitrat
- lunar caustic
- gümüş para
- silver
- gümüş para
- silver coin
- gümüş para
- ducat
- gümüş rengi
- silver
His hair has turned silver.
-Onun saçı gümüş rengine döndü.
Tom's hair is all silver.
-Tom'un saçı tüm gümüş rengi.
- gümüş rengine boyamak
- silver
- gümüş sırma
- silver thread, silver lace
- gümüş takımlar
- silver plate
- gümüş takımlar
- silverware
- gümüş tel
- silver wire
- gümüş tepsi
- salver
- gümüş varak/yaprak
- silver foil, silver leaf
- gümüş yağmurcun
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: yağmurkuşugiller,yağmurcunlar) grey plover
- gümüş çatal bıçak takımı
- silver
- sterling gümüş
- sterling
- gümüş rengi
- silver gray
- gümüşler
- silver
- gümüşler
- silvers
- altın veya gümüş çubuklar
- bullion point
- beyaz gümüş
- (Madencilik) white silver
- bu desende gümüş takım var mı
- Have you got silverware in that pattern
- bu gümüş mü
- Is this silver
- gümüş rengi
- {s} argent
- kuzey gümüş martı
- (Hayvan Bilim, Zooloji) european herring gull
- kuzey gümüş martı
- (Hayvan Bilim, Zooloji) larus argentatus
- paranın gümüş olduğunu anlamak
- to realize that money is not to be thrown around, learn to appreciate the value of money
- yaldızlı gümüş
- vermeil
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von gümüş im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Bu elementten yapılmış: "Boynundan asılmış gümüş bir köstek taşırdı."- Y. K. Beyatlı
- Bu elementten yapılmış
- Atom sayısı 47, atom ağırlığı 107.88, yoğunluğu 10.5 olan, 9600 C ye doğru sıvı durumuna geçen, parlak beyaz renkte, kolay işlenir ve tel durumuna gelebilen element. Kısaltması Ag
- Atom sayısı 47, atom ağırlığı 107.88, yoğunluğu 10.5 olan, 9600 C ye doğru sıvı durumuna geçen, parlak beyaz renkte, kolay işlenir ve tel durumuna gelebilen element (simgesi Ag)
- (Osmanlı Dönemi) LÜCC
- sim
- (Osmanlı Dönemi) LÜHA
- GÜMÜŞ KOZAK
- (Osmanlı Dönemi) Tar: Eskiden hükümdarlara gönderilen nâme-i hümayunların konulduğu mahfaza. Nameler atlas keseye konur, sonra da kozaya geçirilirdi. Kozakların gümüşten yapılmış olanları olduğu gibi altundan, şimşirden de yapılanları vardı. Altundan olanlar imparatorlara, gümüşten olanlar da küçük devlet reislerine gönderilen nâme-i hümayunlara mahsustu. (O.T.D.S.)
- gümüş balığı
- Gümüş balığıgillerden, beyaza yakın gümüş renginde bir deniz balığı, aterina (Atherina presbyter)
- gümüş balığıgiller
- Kemikli balıklar takımının, örnek hayvanı gümüş balığı olan bir familyası
- gümüş grisi
- Rengi gümüş rengine çalan gri
- gümüş kaplama
- Herhangi bir metalin gümüş ile örtülmüş biçimi
- gümüş rengi
- Gümüş parlaklığında, gümüşü andıran renk, gümüşî
- gümüş rengi
- Bu renkte olan
- gümüş varak
- Varak
- gümüş yağmurcun
- Kuzey yarım kürenin en uç noktalarında yaşayan yağmur kuşu (Squatarola squatarola)
- gümüş yıl
- Eşlerin evliliklerinin yirmi beşinci yılı
- yeni gümüş
- Alman gümüşü
Relevante Übersetzungen
gümüş
Silbentrennung
gü·müşAussprache
Gemeinsame Collocations
gümüş rengiResimler
Historie
Favoriten