I am good at raising roses.
- Gül yetiştirmekte iyiyim.
The roses are in bloom.
- Güller çiçek açmışlar.
Don't laugh at him for making a mistake.
- Hata yaptığı için ona gülme.
A teacher should never laugh at his students' mistakes.
- Bir öğretmen öğrencilerinin hatalarına asla gülmemeli.
I cannot help laughing.
- Gülmemek elimde değil.
It is no laughing matter that he couldn't graduate from university this year.
- Onun bu yıl üniversiteden mezun olamaması gülünecek bir şey değil.
His jokes made us laugh.
- Esprileriyle bizi güldürdü.
They laughed the speaker down.
- Onlar spikeri gülerek susturdular.