Türkisch - Englisch
Definition von gücendirme im Türkisch Englisch wörterbuch
- displeasing
- offending
Offending you wasn't my intention.
-Benim niyetim seni gücendirmek değildi.
- offence
- embitterment
- gücendirmek
- offend
I didn't mean to offend him.
-Onu gücendirmek istemedim.
She didn't mean to offend anyone with her remark.
-O, yorumu ile kimseyi gücendirmek istemedi.
- gücendirmek
- disoblige
- gücendirmek
- displease
- gücendirmek
- hurt the feelings of
- gücendirmek
- give affront to
- gücendirmek
- give umbrage to
- gücendirmek
- hurt one's feelings
- gücendirmek
- aggrieve
- gücendirmek
- tread on sb's toes
- gücendirmek
- give offence
- gücendirmek
- chagrin
- gücendirmek
- to hurt, offend
- gücendirmek
- vex
- gücendirmek
- gall
- gücendirmek
- chafe
- gücendirmek
- miff
- gücendirmek
- give umbrage
- gücendirmek
- give offense
- gücendirmek
- badger
- gücendirmek
- pique
- gücendirmek
- to offend, to pique, to displease, to affront, to hurt the feelings of, to tread on sb's corns/toes
- gücendirmek
- affront
- gücendirmek
- huff
- gücendirmek
- tread on smb.'s corns
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von gücendirme im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Gücendirmek işi
- gücendirmek
- Gücenmesine yol açmak, gönlünü kırmak, incitmek
Relevante Übersetzungen
gücendirme
Silbentrennung
gü·cen·dir·meResimler
Historie
Favoriten