gözden geçir

listen to the pronunciation of gözden geçir
Türkisch - Englisch
go through

I must go through the task by tomorrow. - Yarına kadar görevi gözden geçirmeliyim.

I'll go through both the good times and the bad with you. - Seninle olan hem iyi hem de kötü zamanları gözden geçireceğim.

revise

He revised his exam paper with attention. - O sınav kağıdını dikkatle gözden geçirdi.

I have to revise for a biology test. - Biyoloji testi için gözden geçirmek zorundayım.

review

You should spend a little time each day reviewing vocabulary. - Her gün kelimeleri gözden geçirerek biraz zaman harcamalısın.

Tom could use a little extra time to review for the upcoming test. - Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.

{f} scanning
{f} scanned
went through
bone up
gone through
{f} run through
overview
gözden geçir
Favoriten