göz altı

listen to the pronunciation of göz altı
Türkisch - Englisch
under eye
gözaltı
{i} custody

Tom was taken into custody. - Tom gözaltına alındı.

The police held him in custody. - Polis onu gözaltında tuttu.

gözaltı
arrest

About 300 people were arrested. - Yaklaşık 300 kişi gözaltına alındı.

Three people were arrested. - Üç kişi gözaltına alındı.

gözaltı
surveillance, police custody
gözaltı
surveillance
gözaltı
(Kanun) detention

Tom was given detention for talking during class. - Tom'a ders sırasında konuştuğu için gözaltı cezası verildi.

He forgot to bring his homework, so he got detention. - O, ev ödevini getirmeyi unuttu, gözaltı cezası aldı.

gözaltı
house arrest
gözaltı
watch
gözaltı
charge
gözaltı
house arrest, custody, surveillance
gözaltı
intern
Türkisch - Türkisch
Yüzde gözlerin hemen altında bulunan bölüm
göz altı kremi
Göz altı morluklarını, torbalanmalarını gideren bir krem türü
Gözaltı
gözetim
Gözaltı
nezaret

Tom istintak için nezarete alındı. - Tom sorgu için gözaltına alındı.

gözaltı
Birinin, güvenlik kuvvetlerince belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret
gözaltı
Birinin, güvenlik kuvvetlerince belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, nezaret
Englisch - Türkisch

Definition von göz altı im Englisch Türkisch wörterbuch

göz altı kremi
under eye cream