Tom sat on a tree trunk.
- Tom bir ağaç gövdesinde oturdu.
The trunk is the main part of a tree.
- Gövde bir ağacın ana parçasıdır.
Mary has a lean body.
- Mary ince bir gövdeye sahip.
His impressive body of work made him a leader in scientific research.
- Onun etkileyici iş gövdesi onu bilimsel araştırmada bir lider yaptı.
They scraped barnacles off the hull of the ship.
- Geminin gövdesinden kaya midyelerini sıyırdılar.
Sami sent Layla photos of his torso.
- Sami gövdesinin fotoğraflarını Leyla'ya gönderdi.