Her honesty is beyond question.
- Onun dürüstlüğü şüphe götürmez.
This is beyond dispute.
- Bu su götürmez bir şey.
There is indisputable proof that Tom is the thief.
- Tom'un hırsız olduğuna dair su götürmez kanıt var.
How long does the airport bus take to the airport?
- Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
Take me to your leader.
- Beni liderinize götürün.
You can't take away these books.
- Bu kitapları götüremezsiniz.
Take away these dishes, please.
- Bu tabakları götür, lütfen.
This is beyond dispute.
- Bu su götürmez bir şey.
His honesty is beyond doubt.
- Onun dürüstlüğü şüphe götürmez.