gösterisinde

listen to the pronunciation of gösterisinde
Türkisch - Englisch
show in
bring in, show someone the way in
gösteri
show

The show will be on the air at 7 p.m. - Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.

Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness. - Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.

gösteri
entertainment
gösteri
house

My favourite show is Desperate Housewives. - Benim en sevdiğim gösteri Umutsuz Ev kadınları.

Tom wants to build an ostentatious and smart house. - Tom gösterişli ve güzel bir ev yapmak istiyor.

gösteri
{i} play

Sami's band was playing a show in Cairo. - Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu.

gösteri
performance

Tom didn't clap after Mary's performance. - Tom Mary'nin gösterisinden sonra alkışlamadı.

After the performance, she went backstage. - O, gösteriden sonra kulise gitti.

gösteri
demonstration, display, demo; sin, show, performance; demonstration, protest
gösteri
showing

The movie K-9 is showing. - K -9 film gösterimde.

Would you mind showing me that? - Onu bana gösterir misin?

gösteri
exhibition

The exhibition caused a minor scandal. - Gösteri küçük çaplı bir rezalet çıkardı.

gösteri
{i} manifestation
gösteri
demonstrate

The situation in Afghanistan demonstrates America's goals, and our need to work together. - Afganistan'daki durum, Amerika'nın hedeflerini ve birlikte çalışmamız gerektiğini gösteriyor.

In the 1960's, Japanese college students demonstrated against their government. - 1960'larda, Japon üniversite öğrencileri kendi hükümetlerine karşı gösteri düzenlediler.

gösteri
rain check
gösteri
protest

He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting. - O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.

He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest. - Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.

gösteri
(Tiyatro) theater performance
gösteri
pomp
gösteri
bout
gösteri
spectacle

Bull fighting is a very interesting spectacle. - Boğa güreşi çok ilginç bir gösteridir.

A strange spectacle happened before my eyes. - Gözlerimin önünde tuhaf bir gösteri oldu.

gösteri
display

The celebrations culminated in a spectacular fireworks display. - Kutlamalar muhteşem bir havai fişek gösterisi ile sonuçlandı.

He never made a display of his learning. - O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.

gösteri
pageant
gösteri
demonstration

There were demonstrations against the government by Japanese university students in the 1960's. - 1960'larda Japon üniversite öğrencileri tarafından hükümete karşı yapılan gösteriler vardı.

Did the union participate in the demonstration? - Sendika gösteriye katıldı mı?

gösteri
shew
gösteri
demonstration of
gösteri
showing (of a movie); performance (of a play)
gösteri
programme [Brit.]
gösteri
program

Because of some technical problem, a movie was shown in place of the announced program. - Bir teknik sorun nedeniyle, ilan edilen programın yerine bir film gösterildi.

gösteri
performing
gösteri
demonstration (of public feeling)
gösteri
parade

I enjoyed watching the circus parade. - Sirk gösterisini izlemekten zevk aldım.

We enjoyed watching a circus parade. - Sirk gösterilerini izlerken eğlendik.

gösteri
demo

African Americans demonstrated for civil rights. - Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar.

Did the union participate in the demonstration? - Sendika gösteriye katıldı mı?

gösteri
show, display (of skill)
gösteri
mumming
gösteri
rendition
gösteri
stunt
gösteri
{i} programme
sevgi gösterisinde bulunan tip
gusher
Türkisch - Türkisch

Definition von gösterisinde im Türkisch Türkisch wörterbuch

Gösteri
(Osmanlı Dönemi) İRAE
Gösteri
demonstrasyon
Gösteri
nümayiş
Gösteri
tezahürat
Gösteri
(Osmanlı Dönemi) MÜRAYAT
gösteri
İlgi, dikkat çekmek için, bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun
gösteri
Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş
gösteri
Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi
gösteri
Birinin veya bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat
gösterisinde
Favoriten