He made a poor showing at his first time at bat.
We went to the midnight showing of the new horror movie.
Oh! Show it to me please.
- Ah! Onu bana göster lütfen.
Will you show me the picture?
- Bana resmi gösterir misin?
Will you show me the way to the bank?
- Bana bankaya giden yolu gösterir misiniz?
Show me another camera.
- Bana başka bir kamera göster.
She pointed her finger at him accusingly.
- O, suçlarcasına parmağını ona gösterdi.
Jim makes a point of jogging three miles every day.
- Jim günde üç mil koşmaya özen gösterir.
The chart illustrates how the body works.
- Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.
I will give you a good example to illustrate what I mean.
- Ne demek istediğimi göstermek için size güzel bir örnek vereceğim.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
I want to show you a spectacular view.
- Sana muhteşem bir manzara göstermek istiyorum.
The sign indicates the way to go.
- Sinyal gidecek yolu gösterir.
Yes, you can indicate everything you see.
- Evet, gördüğünüz her şeyi gösterebilirsiniz.
The painting shows a young woman combing her hair before a mirror.
- Tablo, aynanın önünde saçlarını tarayan genç bir kadını gösteriyor.
This figure is a mirror of the decrease in imports of crude oil.
- Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir.
The attack was shown on video.
- Saldırı videoda gösterildi.
What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
- Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
This is the route indicated in the map.
- Bu, haritada gösterilen yoldur.
I went in the direction my friend indicated.
- Ben arkadaşımın gösterdiği yönde gittim.
Her health screening showed no negative results.
- Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
There's a good movie screening today.
- Bugün iyi bir film gösterimi var.
Tom displayed the contents of his wallet.
- Tom cüzdanının içindekileri gösterdi.
She displayed her talents.
- O, yeteneklerini gösterdi.
If you see the lion baring its teeth, don't think that the lion is smiling at you.
- Aslanın dişlerini gösterdiğini görürsen, sana gülümsediğini sanma.
The movie K-9 is showing.
- K -9 film gösterimde.
Thanks for showing me the way.
- Bana yolu gösterdiğiniz için teşekkürler.
Her health screening showed no negative results.
- Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
There's a good movie screening today.
- Bugün iyi bir film gösterimi var.
He never made a display of his learning.
- O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.
Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
There is no sign indicating that this is a meeting room.
- Bunun bir toplantı odası olduğunu gösteren hiçbir işaret yok.
Dan began displaying symptoms of Alzheimer's.
- Dan, Alzheimer belirtileri göstermeye başladı.
You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
- Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
African Americans demonstrated for civil rights.
- Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar.
The performance was almost over.
- Gösteri neredeyse bitmişti.
Do you have any tickets for today's performance?
- Bugünkü gösteri için hiç biletin var mı?
These letters reveal her to be an honest lady.
- Bu mektuplar onun dürüst bir kadın olduğunu gösteriyor.