She cannot have seen me at the party.
- O, partide beni görmüş olamaz.
Jody looks as if she had seen a ghost.
- Jody sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyor.
I saw her somewhere two years ago.
- Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
I saw John at the library.
- Kütüphanede John'u gördüm.
I tried to repair his damaged prestige.
- Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım.
The roof was damaged by the storm.
- Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
I'm looking forward to seeing you this April.
- Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
I want to see you before you go.
- Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.
Mary decided never to see him any more.
- Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
I turned off the TV because I had seen the movie before.
- Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.
I have not seen him lately.
- Son zamanlarda onu görmedim
His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
Is there any end in sight to the deepening economic crisis?
- Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?
He fell in love with her at first sight.
- İlk görüşte ona âşık oldu.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.