görüntülemek

listen to the pronunciation of görüntülemek
Türkisch - Englisch
scan
monitorize
to display
to render in visual images; to film; to televise
view
görüntüleme
visualization
ekranda görüntülemek
scan
görüntüle
(Bilgisayar) display the
görüntüle
(Bilgisayar) view

I love the scenery viewable from the Shinkansen. - Ben Shinkansen'den görüntülenebilir manzarayı seviyorum.

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

görüntüle
(Bilgisayar) display

Those books were on display in the window. - Şu kitaplar ekranda görüntülendi.

This web page can't be displayed. - Bu web sayfası görüntülenemiyor.

görüntüleme
(Televizyon) putting on film
görüntüleme
screening
görüntüleme
(Tıp, İlaç) imaging

tıp/radyoloji alanındaki anlamı.

görüntüleme
scanning
görüntüleme
putting on film; televising
görüntüleme
display
görüntüleme
view

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

Türkisch - Türkisch
Belirli bir konuyu buna en yakın görüntüler içinde tasarlamak, yaratmak, gerçekleştirmek
Görüntüleme
klip
görüntüleme
Görüntülemek işi