görünmeden

listen to the pronunciation of görünmeden
Türkisch - Englisch
unspotted
{a} not spotted, not stained with sin
Not spotted; free from spot or stain; especially, free from moral stain; unblemished; immaculate; as, an unspotted reputation
unseen
not having spots, particularly where this is unusual
{s} without blemish; without spots; pure
görün
appear

I find her appearance attractive. - Onun görünümünü çekici bulurum.

The story appears to be true. - Hikâye doğru görünüyor.

görün
seem

Your plan seems better than mine. - Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.

It seems to me that you are wrong. - Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.

görün
{f} seeming

The world is a place of seemingly infinite complexity. - Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.

Seemingly impossible things sometimes happen. - Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.

görün
seem to be

Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science. - Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.

Tom and Mary seem to be suited for each other. - Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.

görün
{f} emerging
görün
loom
görünmeden
Favoriten