He changed seat to get a complete view of the stage.
They admired the scenic view from the hill.
- Onlar tepeden doğal görünüme hayran oldu.
This room commands a fine view of the city.
- Bu oda şehrin iyi bir görünümüne hakim.
The outlook for the defense program is dismal.
- Savunma programı için görünüm iç karartıcıdır.
The outlook for planning the defense is grim.
- Savunmayı planlamak için görünüm acımasızdır.
I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
The two brothers are quite unlike in their appearance.
- İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.
The end of the era of petroleum is in sight.
- Ham petrol çağının sonu görünümde.
The end of the age of oil is in sight.
- Ham petrolün sonu görünümde.
The financial prospects are excellent.
- Finansal görünümler mükemmel.
The financial prospects are excellent.
- Mali görünümler mükemmel.
You're not seeing the whole picture here.
- Burada genel görünümü görmüyorsun.
You need to look at the big picture here.
- Burada genel görünüme bakman gerekiyor.