The story appears to be true.
- Hikâye doğru görünüyor.
Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
- The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
Your suggestion seems reasonable.
- Önerin mantıklı görünüyor.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Tom and Mary seem to be suited for each other.
- Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.
Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
- Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
Tom is presentable, isn't he?
- Tom düzgün görünüşlü, değil mi?
Do I look presentable?
- Düzgün görünüşlü görünüyor muyum?