Tom apparently believed what Mary said.
- Tom görünüşe göre Mary'nin söylediğine inandı.
Tom was apparently in Boston last winter.
- Tom görünüşe göre geçen kış Boston'daydı.
The story appears to be true.
- Hikâye doğru görünüyor.
I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
Your suggestion seems reasonable.
- Önerin mantıklı görünüyor.
It seems interesting to me.
- O bana ilginç görünüyor.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
- Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.
Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
- Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.