Tom apparently didn't do what he said he would do.
- Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
Apparently, the bus is late.
- Görünüşe göre, otobüs geç kaldı.
Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
- The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
Your suggestion seems reasonable.
- Önerin mantıklı görünüyor.
It seems interesting to me.
- O bana ilginç görünüyor.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
He does not seem to be very tired.
- O, çok yorgun görünmüyor.
You seem to be a little under the weather.
- Biraz keyifsiz gibi görünüyorsun.