Tom doesn't want to be seen with Mary.
- Tom Mary ile görülmek istemiyor.
I don't want to be seen with him.
- Onunla görülmek istemiyorum.
The result remains to be seen.
- Sonuç görülmek için kalır.
I don't want to be seen with him.
- Onunla görülmek istemiyorum.
I saw John at the library.
- Kütüphanede John'u gördüm.
I saw my Twitter account suspended after a while.
- Bir müddet sonra Twitter hesabımın askıya alındığını gördüm.
I'm looking forward to seeing you this April.
- Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
I want to see you before you go.
- Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
I have not seen him lately.
- Son zamanlarda onu görmedim
I had never seen a panda until I went to China.
- Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
Their view of life may appear strange.
- Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
He fell in love with her at first sight.
- İlk görüşte ona âşık oldu.
I was much frightened at the sight.
- Ben görünce çok korktum.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
She was deemed to deserve the gold medal for fair play.